Blog Yazarlığı kimileri için asıl meslek iken kimileri için de ek gelir imkanı sunan bir meslektir. Ben ek gelir seçeneğine giriyorum. Hali hazırda özel bir firmada çalışırken bunu yanında da blog yazarlığı yaparak ek gelir elde ediyorum.
Bu işi asıl meslek olarak yapmanın zorlukları elbette ki var ancak ek gelir elde etmek için yapıyorsanız daha bir zor yanları vardır.
Bu makalemizde ek iş olarak blog yazarlığı yapmanın zorluklarından, olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsedeceğim.
Mesai Saatleri İçerisinde Bloga Vakit Ayırmaya Çalışmak!
Sabah 08:00 ile akşam 17:00 saatleri arasında iş yerinde oluyorum ve bu saatler içerisinde bloguma vakit ayırmak bir hayli zor oluyor. Ofisteki işlerimi hallederken bloga içerik üretmek için pek şansım olmuyor. Ancak ofiste yine bilgisayar başında olmamın sağladığı kolaylıklar da yok değil, mesela gün içerisinde blogumu sürekli kontrol edebiliyorum, gelen yorumları onaylıyor ve yorumlara cevap yazabiliyorum.
İçerik üretmeye çalıştığım zamanlarda oluyor, tam aklımda kurgulaştırdığım bir yazıyı yazmaya konsantre olmuşken başka bir iş çıkıyor, toplantı oluyor, ofis dışına çıkmam gerekiyor derken tüm motivasyonum kayboluyor.
Bu sebeple bende iş yerinde içerik üretmiyorum ancak iş yerindeyken yeni içerikler için aklıma gelen fikirleri telefonuma not edip akşam evdeyken rahat rahat konsantre bir şekilde içeriği oluşturabiliyorum.
Diğer İş Arkadaşlarını Kazandığın Paraya İkna Etmek!
İş yerindeki arkadaşlarım elbetteki blog yazarlığı yaptığımı biliyorlar ve buna bir türlü anlam veremiyorlar hatta aralarından bazıları salladığımı falan bile düşünüyor. Onları ikna edebilmek için müşterilerimden gelen ödeme tablolarını, dekontları ve dekontların altındaki ödeme tipi / sebebi kısmını bile göstermem gerekiyor.
Aralarında özenip blog yazarlığı yapmaya niyetlenenler oluyor ama hepsi bir hevesten öteye gidemiyor. Hepsi kazandığım parayı gördüğünde büyük bir iştahla blog yazarlığına soyunuyor ama hemen sonuç bekledikleri için hayal kırıklığına uğruyor ve sanırım bu benim blog yazarlığı ile ilgili söylediklerime de itimatsızlık oluşturuyor.
Artık blog yazarlığı tavsiyelerim de 5 ay maddi gelir kaygısı gütmeden her gün en az 1 adet içerik üretmek koşuluyla para kazanmaya başlayabileceklerini telkin ediyorum
Daha Fazla Para Kazanmak!
Blogumdan / bloglarımdan daha fazla gelir elde etmek için sürekli araştırmalar yapıyorum, bu konu üzerine makaleler yayınlayan blogları takip ediyorum, bu konu üzerine kitaplar alıyorum. Yeni pazarlar, yeni müşteriler ile iletişime geçiyorum ancak ek iş olarak blog yazarlığı yapıyorsanız gelirinizin bir üst limiti oluyor. Bazı zamanlar vakitsizlik nedeniyle reddettiğim teklifler oluyor. İstenilen birgrup çalışmasına bazen katılamadığım oluyor.
Adana'da düzenlenen bazı etkinliklere katılamıyorum mesai saatleri nedeniyle.
Örneğin geçtiğimiz günlerde, Çukurova Üniversitesinde SEO konulu bir panel vardı ve ben mesai saatleri içerisinde gerçekleştiği için katılamadım ancak o panel esnasında bir kaç kıymetli arkadaşım ismimi zikrettiği için geri dönüşler aldım. Eğer o panele bizzat kendim katılabilmiş olsaydım eminim ki daha fazla kişi ile daha büyük işler için anlaşmalar yapabilirdim.
Bir başka örnek, Adana Büyük Şehir Belediyesi'nin katkılarıyla bir araya getirilen blog yazarları toplantısına katılamadım. Eğer o toplantıya katılabilseydim, Adana'dan tanışmadığım bir çok blog yazarı ile tanışıp kaynaşır, bloglarımız için etkileşimde bulunabilirdim.
Ek iş olarak blog yazarlığı yapmanın zorluklarından birisi de etkinlik, faaliyet ve toplantılara iştirak edememektir.
Kendine Zaman Ayıramamak!
Sabah 8 akşam 5 çalışan birinin akşam eve dönmesinin üzerine de 1,5 saat eklerek günün yarısı iş yerinde geçiyor ve dolayısıyla blog yazarlığı için geriye yalnızca yarım gün kalıyor. Bu yarım günün de yetişkin bir insanın dinlenebilmesi için uyuduğu kısımları da çıkarırsak geriye blog için ayırabileceğim zaman yalnızca 5-6 saat kalıyor. Kalan bu zamanda spor salonuna gitmeli, yemek yapmalı, bulaşık-çamaşır yıkamalı, ütü yapmalı, kitap okumalı ve hatta arkadaşlarımın davetlerine, özel günlerine icabet etmeliyim. Geriye yalnızca blogum için ayırabileceğim 1-2 saat kalıyor.
Bu 1-2 saat içerisinde içerik üretmeli, yeni müşterilerle iletişime geçmeli, benimle iletişime geçen müşterilerin isteklerini yerine getirmeli ve blogumun düzenine özen göstermeliyim.
Sonuç itibari ile tam zamanlı bir blog yazarlığı yapmış olsaydım daha fazla gelir elde edebilirdim.
Asıl Meslek mi Ek İş mi?
Bazı zamanlar işi gücü bırakıp sadece blog yazarlığına yönelmem gerektiğini düşünmüyor değilim. Ancak insanın çekinceleri oluyor. Blog yazarlığından elde ettiğim gelir kimi zaman yüksek kimi zaman düşük olabiliyor bu tamamen ayırdığım vakit ile alakalıdır.
Mesela şuan çalıştığım işten sabit bir gelirim var ve hayat standartlarım asıl işime göre düzenlenmiş olup, blog yazarlığından elde ettiğim gelir ekstra olarak katkı sağlıyor.
Sigortası var, tatili var, izini var derken bir türlü asıl meslek olarak seçmeye cesaret edemedim.
Velhasılı kelam, blog yazarlığını asıl meslek olarak yapıyor olmak daha fazla gelir elde etmenizi sağlar çünkü tüm eforunuzu blogunuza ve blog yazarlığına ayırmış olursunuz.
Zihniniz devamlı bu işle meşgul olduğu için çok daha parlak fikirler üretebilirsiniz.
Şimdilik blog yazarlığı benim için ek gelir kapısıdır.
İyi bloglamalar dilerim.
Vural Egemen SARIGÖZ
0 yorum