Tarihinin ilk Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandırdığı, dört yıl arka arkaya şampiyon yaptığı Barcelona'nın efsane başkanı Nunez'e lafını hiç sakınmadı, Nunez onu kovduğunda "Karaktersizdi"dedi . Total futbolu Rinus Michels'den öğrenen birinin sahada susmaya hakkı yoktur. Kimin nerede oynadığının mühim olmadığı, geometri üzerine kurulu bir futbol taktiğidir Total Futbol. Boş alan yaratacaksın, rakibe boş alan bırakmayacaksın, basit oynayacaksın. Kaleci de dahil 11 adamın bu ritmi yakalayabilmesi için bir saha içi organizatör lazımdır. O işte Cruyff'tu. Konuşan, bağıran, eliyle kimin nerede durması gerektiğini, kimin nereye koşması gerektiğini söyleyen. Menajer-futbolcuların atası diyelim biz ona. 1978 Dünya Kupası'na gitseydi Hollanda o kupayı alırdı. Arjantin'deki cuntayı protesto ettiği için gitmediği 30 yıl konuşuldu ama Cruyff, kupadan bir yıl önce Barselona'daki evinde ailesi gasp edildiğinde aldığı tehditler yüzünden milli takımı bıraktığını açıkladı. Ajax Başkanı onu Real Madrid'e satmak istemiş ama o ısrarla Barcelona'ya gitmek istemişti. Bonservisine 360 bin Euro ödemişti Katalanlar. Franco rejiminin onun ölümüyle değil, Barcelona'nın Cruyff önderliğinde Real Madrid'i Santiago Bernabeu'da kendi taraftarı önünde paçavraya çevirip, 5-0 ile sürklase ettiği maçla bittiğini söyler Katalanlar. Haklı olabilir!
Barselona şehrini koruduğuna inanılan Aziz Jordi'nin adını oğluna veren -iyi futbolcuydu Jordi ama soyadının ağırlığı fazla geldi- Cruyff, futbolu sevdiği kadar sigarayı da sevdi. 70'lerde Ajax ile Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandığında kupayı bir eliyle tutmuş, diğeriyle sigarasından derin bir nefes çekmişti. "Hayatımı iki şey değiştirdi. Biri futbol diğeri sigara. Futbol beni hayata bağladı, sigara ise futbol hayatımı bitirdi" diyen Sarı Fare, Barcelona'ya teknik direktör olduğunda yedek kulübesinde elinden sigar düşmüyordu. Geçirdiği kalp krizi ve ardından by-pass ameliyatı hayatında bir dönüm noktası oldu.
Sahaya artık elinde lolipop ile çıkan Cruyff, sigara karşıtı kampanya için reklam filmi çekmiş ve eşsiz tekniğiyle 16 kez sektirdiği sigara paketine nefis bir vole vurmuştu. Ajax ona ihanet edince futbolu ezeli rakibi Feyenoord'u şampiyon yapıp bıraktı. Barcelona onu görevden alınca da bir daha takım çalıştırmadı. Katalan kulübünün onursal başkanı oldu, gün geldi o ünvanı da bıraktı. 2000'li yıllarda Rijkaard ile çıkışa geçen kulübün akıl hocasıydı. Transferde de taktikte de son sözü söyleyen adamdı Cruyff. Bakero, Feldkamp yönetimindeki Kaiserslautern'e o golü atmasa Barcelona, Wembley'de ilk kupasını alamayabilirdi. Tenerife, Real Madrid'e iki sezonun sonunda çelme takmasa, Cruyff'un Rüya Takımı, dört yıl arka arkaya şampiyon olamazdı. Ama ne farkeder. 14 numara, Sarı Fare... Cruyff, sevenleri için hep Cruyff... Çalımlarıyla çok adam süründürdü, harika goller atan, çok final oynayan, çok kupa kazanan kazandıran Cruyff şimdi hayatının çalımını, golünü kansere atmaya hazırlanıyor. Dayan Sarı Fare... Dayan...
0 yorum