Juventus'ta döktüren Michael Laudrup, Kuzey'in yetiştirdiği en yetenekli futbolcuydu, bugün oynasa 100 milyon euro ödenebilecek futbolculardan işte. Cruyff'un patronu olduğu takım Laudrup'u Real Madrid'e kaptırdı. Barcelona hiç akıllanmamıştı. Orta sahada 80'lerin efsane ismi Bernd Schuster'i de ezeli rakiplerine kaptırmışlar, Alman yıldız, Akbaba Beşlisi'ne orkestra şefliği yapmıştı. Popescu ile birlikte almışlardı Luis Figo'yu. Takım kaptanlığına kadar yükselen Portekizli, Camp Nou'da taraftarın gözünde en muteber adamdı. Kaçan balık büyük olur. Real Madrid Başkanı Florentino Perez, serbest kalma rakamını kimsenin ödemeyeceğine inanan Barcelona'nın banka hesabına parayı yatırınca, Figo, beyaz formayı giymiş, yıllar sürecek nefret dolu El Clasico'ların startı verilmişti. Romario'nun değerini bilemediler, yıllarca takımı sırtlayan Rivaldo'yu kalbi kırık vaziyette Milan'a yolladılar. Alt yapıdan yetişen Fabregas, La Masia'nın arka kapısından kaçıp Arsenal'e gittiğinde 16 yaşındaydı. Dönmesi için 40 milyon euro ödediler yıllar sonra. Genç yaşta Manchester United'a giden ve dönmesi için milyonlar ödenen stoper Pique gibi. 2003 yılında Cristiano Ronaldo'yu alabilirlerdi, Quaresma'ya imza attırdılar. Forması daha çok satar diye Real Madrid Beckham'ı alıp Ronaldinho'dan vazgeçince, Barcelona'ya imza atan Brezilyalı her şeyi kazandıktan sonra büyüyen göbeğiyle Milan'ın yolunu tuttu. Gidene, kal diyen yoktu Barcelona'da. Son çeyrek asırda iki efsane kadroyu yapan Cruyff'u, Başkan Nunez kulüpten kovdu, dört yıl arka arkaya şampiyon yaptığı kadroda büyüyen Guardiola, futbolculuk döneminde açık açık söylenmese de kapının önüne kondu. O Guardiola yıllar sonra oturduğu teknik adam koltuğunda her şeyi kazandı ve New York'a bir yıl kafasını dinlemeye giderken herkes onun Barcelona yönetimine kırgın olduğunu biliyordu. Şimdi hocası Luis Enrique ile arası açılan Messi'nin babasının Mourinho ile görüşüp Chelsea transferini tartıştığı söyleniyor. Serbest kalma bedeli 250 milyon euro. Abramoviç, kaç milyon verir bilinmez ama bildiğim, gerçekten de bir kulüpten öte olan Barcelona'nın aynı zamanda bir cadı kazanı olduğu. Biri yanacak ya da biri yanmamak için gidecek, hep olduğu gibi...
Messi'ye Çıkan Yokuşlu Yollar
Juventus'ta döktüren Michael Laudrup, Kuzey'in yetiştirdiği en yetenekli futbolcuydu, bugün oynasa 100 milyon euro ödenebilecek futbolculardan işte. Cruyff'un patronu olduğu takım Laudrup'u Real Madrid'e kaptırdı. Barcelona hiç akıllanmamıştı. Orta sahada 80'lerin efsane ismi Bernd Schuster'i de ezeli rakiplerine kaptırmışlar, Alman yıldız, Akbaba Beşlisi'ne orkestra şefliği yapmıştı. Popescu ile birlikte almışlardı Luis Figo'yu. Takım kaptanlığına kadar yükselen Portekizli, Camp Nou'da taraftarın gözünde en muteber adamdı. Kaçan balık büyük olur. Real Madrid Başkanı Florentino Perez, serbest kalma rakamını kimsenin ödemeyeceğine inanan Barcelona'nın banka hesabına parayı yatırınca, Figo, beyaz formayı giymiş, yıllar sürecek nefret dolu El Clasico'ların startı verilmişti. Romario'nun değerini bilemediler, yıllarca takımı sırtlayan Rivaldo'yu kalbi kırık vaziyette Milan'a yolladılar. Alt yapıdan yetişen Fabregas, La Masia'nın arka kapısından kaçıp Arsenal'e gittiğinde 16 yaşındaydı. Dönmesi için 40 milyon euro ödediler yıllar sonra. Genç yaşta Manchester United'a giden ve dönmesi için milyonlar ödenen stoper Pique gibi. 2003 yılında Cristiano Ronaldo'yu alabilirlerdi, Quaresma'ya imza attırdılar. Forması daha çok satar diye Real Madrid Beckham'ı alıp Ronaldinho'dan vazgeçince, Barcelona'ya imza atan Brezilyalı her şeyi kazandıktan sonra büyüyen göbeğiyle Milan'ın yolunu tuttu. Gidene, kal diyen yoktu Barcelona'da. Son çeyrek asırda iki efsane kadroyu yapan Cruyff'u, Başkan Nunez kulüpten kovdu, dört yıl arka arkaya şampiyon yaptığı kadroda büyüyen Guardiola, futbolculuk döneminde açık açık söylenmese de kapının önüne kondu. O Guardiola yıllar sonra oturduğu teknik adam koltuğunda her şeyi kazandı ve New York'a bir yıl kafasını dinlemeye giderken herkes onun Barcelona yönetimine kırgın olduğunu biliyordu. Şimdi hocası Luis Enrique ile arası açılan Messi'nin babasının Mourinho ile görüşüp Chelsea transferini tartıştığı söyleniyor. Serbest kalma bedeli 250 milyon euro. Abramoviç, kaç milyon verir bilinmez ama bildiğim, gerçekten de bir kulüpten öte olan Barcelona'nın aynı zamanda bir cadı kazanı olduğu. Biri yanacak ya da biri yanmamak için gidecek, hep olduğu gibi...
0 yorum